

156
2.3.7. Çevre Kirliliği
Turizm birçok ülke ve toplum için önemli bir geliĢme fırsatı sunarken diğer taraftan da turizme
ev sahipliği yapan toplulumlarda toplumsal yapının bozulması, kültürel ve doğal mirasa zarar verilmesi
gibi çok önemli olumsuz etkileri de beraberinde getirmektedir. Turizm endüstrisinin özünde üretim
değil tüketim kavramı yer almaktadır. Bu da turizmin emrine sunulan nadir doğal ve kültürel
kaynakların tüketilmesi tehlikesini ortaya çıkarmaktadır. Turizmin doğal çevre ile ilgili olarak yaratmıĢ
olduğu sorunların çoğunluğu kitle turizminden kaynaklanmaktadır. Bu sorunlar, taĢıma kapasitesininin
zorlanması ya da aĢılması, mekân ve zamanda yoğunlaĢma, hızlı ve denetimsiz geliĢme, büyük ölçekli
doğal çevre ile uyumsuz konaklama tesislerinin inĢa edilmesi, sosyal çevreden kopuk turistik bölgelerin
ortaya çıkması, sosyo-kültürel yapının bozulması v.b sayılabilir.
Bölgemizde turizm endüstrisi henüz çevre kirliliği yaratacak ölçüde geliĢmemesine rağmen
Safranbolu ve Amasra ilçeleri zaman zaman aĢırı yoğunlaĢma, yoğun trafik, denetimsiz geliĢme, çevre
ile uyumlu olmayan konaklama tesisleri, zaman zaman taĢıma kapasitesi sınırlarının zorlanması, gelen
otobüslerin sayısına bağlı olarak çevre kirliliği ve gürültünün artması, kısmen de olsa sosyo-kültürel
yapının bozulması gibi sorunlar yaĢamaktadır.
Turizmin yarattığı çevre sorunlarından ziyade bölgemizde turizm sektörü için sorun
oluĢturabilecek bir baĢka çevresel konu ise sanayii tesislerinin yarattığı çevre kirliliğidir. Karabük ilinde
bulunan Demir Çelik Fabrikası ile Zonguldak ilinde bulunan Ereğli Demir Çelik Fabrikası ve Türkiye
TaĢkömürü ĠĢletmeleri önemli ölçüde çevre kirliliği yaratmaktadır. Doğal çevre ekolojik olarak zengin
olmasına rağmen kentsel yerleĢim birimlerinde fabrikaların atıkları hava ve su kirliliği yaratmakta olup
bu kirlilik AB standartlarının üstündedir. Filyos ve Bartın ırmakları sanayi ve evsel atlıklar ile kirletilmiĢ
durumdadır. Bu da çevre kalitesinin yüksek olmadığı bir ortamda turizm faaliyetlerinin geliĢmesinde
sorunlar olabileceğini göstermektedir.
2.3.8. Yasal Düzenlemelerden Kaynaklanan Sorunlar
Turizmin birçok alanla iliĢkili olması sebebiyle turizmle doğrudan ya da dolaylı olarak ilgili pek
çok yasa bulunmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilerini kullanırken Çevre ve Orman, Sanayi ve
Ticaret gibi birçok bakanlıkla ortak çalıĢmak zorundadır. Bu da kurumlar arasında eĢgüdüm sorunlarına
neden olmaktadır. Benzer sorunlar bölgesel ölçekli olarak da yaĢanmaktadır. Ayrıca, yönetimin merkezi
ağırlıklı olması, karar sürecinin uzamasına neden olmakta, bu durum sektörün daha dinamik bir geliĢim
göstermesini engellemektedir. Bunun yanısıra, yasal düzenlemelerin yanında kamu ve özel sektör
kuruluĢlarının örgütsel yapılanmasında da önemli eksiklikler görülmektedir (Turizm Özel Ġhtisas
Komisyonu Raporu, 2006).
2.3.9. Ġmaj Sorunu
Ġmaj kısaca bir dizi bilgilenme sonucunda kiĢinin zihninde oluĢan imge olarak tanımlanabılır. Bir
ülkenin imajı, o ülkenin baĢka ülke vatandaĢlarınca nasıl tanındığını, algılandığını ifade eder. Ġmaj, iç ve
dıĢ politika, uluslararası iliĢkiler, tarihi geçmiĢ ve bu geçmiĢin diğer tüm ülkelerde tarihsel hafıza kanalı
ile nasıl anımsandığı, yurt dıĢında yaĢayan Türklerin görünüm ve tutumları, Türkiye hakkında
yayımlanan medya ürünleri, Türkiye‟yi ziyaret edenlerin veya Türkiye‟de yaĢayan yabancıların
izlenimleri ve tecrübeleri, turizm tanıtmasının sonuçları gibi pek çok bileĢenden oluĢmaktadır.
Türkiye yıllardır ülkenin doğru olmayan bir biçimde tanınması ve olumsuz imajı gibi pek çok
sorunla karĢı karĢıya kalmıĢtır. Bunun en önemli nedenleri çeĢitli ülkelerle yaĢanan siyasi
anlaĢmazlıklar, yurt dıĢında Türkiye aleyhine yapılan yoğun lobi faaliyetleri, Türkiye‟de kapkaç
olaylarının çokluğu, sık sık yaĢanan siyasi ve ekonomik dalgalanmalar, bazı bölgelerde yaĢanan
güvenlik problemleri, bazı Türk esnafın turistlerden fahiĢ fiyat istemeleri v.b. etkenlerdir. Bununla
birlikte son yıllarda özellikle Türkiye‟nin Avrupa Birliği‟ne üyeliği konusunda direnen karar verici
mekanizmalarda bulunan yabancılar veya kamuoyunu yönlendiren kiĢiler Türkiye imajını bilinçli olarak
çarpıtmaktadırlar.
Müslüman bir ülke olmasına rağmen Türkiye, kuruluĢ yıllarından baĢlayarak Batı tarzında
modernleĢen devlet yapısı ile diğer Müslüman ülkeler içinde çok farklı, laik bir yapıya sahiptir. Son
yıllarda Türkiye‟nin yurt dıĢındaki imajında önemli ve olumlu geliĢmeler olmakla birlikte, hala daha
birçok yabancının Türkiye ile ilgili olumsuz bir imaja sahip olduğunu ifade etmek yanlıĢ olmaz. 1960‟lı
yıllara göre Türkiye bugün yabancı ülkelerde, çok daha farklı ve olumlu bir biçimde tanınmaktadır. Bu